5 Nisan 2013

Metin Lütfi Baydar: "Çalışmalar Büyük Menderes'in ruhuna göre yapılmalı"


CHP Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Büyük Menderes Nehri taşkını konusundaTBMM’de taşkının fotoğraflarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi.
Milletvekili Baydar’ın yaptığı açıklamada; “Mart ayının ortasına geldiğimiz şu günlerde, Büyük Menderes taşkını hala devam etmektedir. İktidar, bölge için tam 11 yıldır aynı açıklamayı yapmaktadır: ‘Büyük Menderes Nehrini ıslah edeceğiz, çalışmalar ha bugün ha yarın bilemedin 3 yıl içinde bitecek.’ Yıl 2013 işte durum ortada. Geçen haftalarda Meclis Genel Kurulunda Menderes taşkınlarını dile getirmemiz bölgede büyük yankı uyandırmıştır. Devlet yetkilileri tarafından toplantı üzerine toplantı yapılmış, durum kamuoyuna tekrar anlatılmaya çalışılmıştır. Fakat bu toplantılarda, daha sonrasında ve halen iktidar milletvekilleri taşkın olan ova köylerini ziyaret edememektedirler. Vatandaşın içine çıkamamaktadırlar. Sorunu halletmeleri için bürokratları göndermişlerdir. Bu taktiklerini de Sayın Başbakan’dan aldıklarını bilmekteyiz. İmralı sürecini bildiğiniz gibi hükümet değil MİT yürütmektedir. Sürecin olumsuzluğu MİT’e başarısı da Yüce Başbakan’a aittir. Bölge milletvekilleri de bu tekniği benimsemişler ve ortaya çıkmayıp bürokratları vatandaşlarla karşı karşıya getirmişlerdir. Bölgede yaşayan ve bu sorundan etkilenen vatandaşlarımıza, iktidar milletvekillerinden cevabını almaları için yazılı basın açıklamasıyla birkaç soru sormalarını istemiştim. Hafta sonu gerçekleştirdiğim programımda vatandaşlarımız soruları soramadıklarını, çünkü iktidar milletvekillerini bir türlü göremediklerini bana ilettiler. ‘Biz göremiyoruz Hocam bari siz tekrar sorun’ dediler. Bende sizlerin aracılığıyla tekrar soruyorum; ‘Ey iktidar milletvekilleri Büyük Menderes Nehri’nin yağmurdan başka bir ihtimalle taşması mümkün müdür? TARSİM sigortası taşkın sonucu ürünlerde oluşan zararı karşılamakta mıdır? Karşılamıyorsa bunun nedeni nedir? Yazın sulamadan para almasını bilen iktidar aynı su vatandaşın mahsulüne zarar verdiği zaman neden zararı karşılamaz? Koçarlı bölgesinde yapılan toplulaştırmalarda niçin sorunlar yaşanmaktadır? Şubat ayı içerisinde hangi barajın kapakları açılarak su bırakılmıştır? Bırakılan bu sular sonrası yeni bir taşkın olmuş mudur? Hükümet neden sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin borçlarını ertelemektedir? Çiftçilerin özel bankalara olan borçları ne olacaktır? Son olarak da, borcunu bir şekiAKP tarafından gönderilen bürokratlar şu an ki durumun kötü olduğunu ve bunu çözmek içinde ellerinden bir şey gelmediğini açıkça ifade etmektedirler. Ve suçlu olarak da aşırı yağışları göstermektedirler. Aslında suçu yağmura atarsanız Tevekkül inancınız tam değil demektir. Bizim bildiğimiz önce Eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksın sonra Allaha Tevekkül edeceksin. Taşkının suçunu Mevlamın üzerine atmayın. ‘Vatandaşın kaderi bu napalım’ zihniyetini bırakın artık! Takke düştü kel göründü. Çiftçinin köylünün derdine derman olun” dedi.
Dünya üzerindeki taşkınların ya yağmurdan ya eriyen kar sularından ya da barajların bir şekilde patlaması veya suların bırakılmasıyla oluştuğuna işaret eden Baydar, “Eğer siz her taşkından sonra Çine Barajında yüzde 96, KemerBarajında yüzde 96, Topçam Barajında yüzde 93 ve Yaylakavak Barajında yüzde 73'e ulaşan doluluk oranından bahsederseniz Adama sorarlar: ‘İyide kardeşim hani bu barajlar sayesinde taşkın olmayacaktı’ diye. Söke Ovası’nda bugünkü sulama sistemi planlanırken, ilk olarak taşkınlardan korunmak için taşkın setleri inşa edilmiştir. Fakat bu setler Söke Ovası içinde kıvrılarak akan Menderes Nehri’nin hız kaybetmesine dolayısıyla da Menderes’in her kıvrımının geriye doğru bir şişkinlik oluşturmasına neden olmaktadır. Bu durum Balat’tan başlayıp, geriye doğru taşkını kaçınılmaz kılmaktadır. Setlerin yanlışlığından başka iktidarın 11 yıldır ağzından düşüremediği Menderes Islahı dedikleri şey Nehir yatağından çamurun alınıp yan tarafa konulmasından başka bir şey değildir! Nehrin çamurunu alıp nehrin dibine set yaparsanız taşkını önleyemezsiniz. Bölgedeki çalışmalar Büyük Menderes Nehri’nin ruhuna göre yapılmalıdır. Çevre Halkının ve yerel yönetimlerin mutlaka fikri alınmalıdır. Ankara’dan oturarak bu kararlar verilemez. Hangi bölgenin ne sorunu varsa yöneticilerin oranın halkıyla sorunları çözmesi çağımızın gerekliliğidir. İktidara tekrar sesleniyorum bölgeye gelin, çözümü birlikte bulalım. Yoksa geri dönülmez bir yola gireceğiz. Prien’e, Milet’e tekrar deniz gelmesini istemiyorsanız bölge halkına kulak verin” diye konuştu.
İhlas Haber Ajansı

Hiç yorum yok: